İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Karadeniz Ereğli’de, çeşitli kurumlar ve çevrelerin dönem dönem patronluk yapmaya giriştiğini savunarak, “. Bir gün patron IMF dediler, boyunduruğu, kelepçeyi bize taktılar, istediğimiz gibi hareket etmemizi engellediler. Bir gün patron uluslararası medya, uluslararası kuruluşlar dediler. Bir gün patron darbeciler dediler. Ereğli size sesleniyorum, 16 nisan neyin haykırışıdır biliyor musunuz? Patron millettir” diye konuştu.
Soylu, 16 Nisan Referandum çalışmaları kapsamında Karadeniz Ereğli’de, Erdemir Ofis Yolu üzerinde düzenlenen mitinge katıldı. Mitingde, AK Parti İlçe Başkanı Fatih Çakır, Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal, AK Parti Milletvekilleri Özcan Ulupınar ve Hüseyin Özbakır birer selamlama konuşması yaptı.
İçişleri Bakanı Soylu, konuşmasında Türk Millletinin darbelerle, muhtıralarla, medya patronlarıyla, çeşitli kurumlar vasıtasıyla terbiye etmeye çalışıldığını dile getirerek şunları söyledi:
“Bir gün patronu danıştay yaptılar istedikleri kararı verdiler, istedikleri kararı verdiler. Bir gün patronu Anayasa Mahkemesi yaptılar, istedikleri kararı verdiler. Bir gün patronu Yargıtay yaptılar, istedikleri kararı verdiler. Bir gün patronu medya patronları yaptılar, seçtiğimiz insanlara hakaret ettiler, Rahmetli Özal’a, Rahmetli Erbakan’a, Rahmetli Demirel’e hakaret ettiler. Bir sürü iftiralar attılar. Kıymetli Cumhurbaşkanımıza yapmadıklarını bırakmadılar. Bir gün patron IMF dediler, boyunduruğu, kelepçeyi bize taktılar, istediğimiz gibi hareket etmemizi engellediler. Bir gün patron uluslararası medya, uluslararası kuruluşlar dediler. Bir gün patron darbeciler dediler. Ereğli size sesleniyorum, 16 Nisan neyin haykırışıdır biliyor musunuz? Patron millettir. Patron millettir.”
“ANAYASA TÜRKİYE’NİN AYAKLARINI BAĞLIYOR”
1961 ve 1982 anayasasının millete dayatıldığını ve türlü türlü çoraplar örüldüğünü öne süren Bakan Soylu, “Şu iki anayasa yıllardan beri Türkiye’nin ayaklarını bağlamaktadır. Önümüze ne felaket çıktıysa çözüm bulamamıştır. Bu anayasa bize cumhurbaşkanı seçtirmedi. 367 meselesini hatırlarsınız. 7 Haziran7ı hatırlayın, mükemmel dedikleri bu sistem, 7 haziran ve 1 kasım arasında hükümet kurdurmadı, müsait değildi çünkü” dedi.
Bu ülkede annesini babasını herkesin hastaneye sırtında götürdüğünü belirten Soylu, “Oysa bugün, para faize gitmiyor, nereye gidiyor biliyor musunuz? Annesini babasını hastaneye götüremeyen kişiye diyorlar ki, sen gelme, senin ayağına doktor, hemşire, ilaç gönderiyoruz. O para engellilere gitti. Kimsesizim, çaresizim diye bekleşen engellilere gitti. İnsansız hava uçaklarına, cirit helikopterine, altay tankına gitti” diye konuştu.
“KİMSE PKK’NIN ADINI ANMAYACAK!”
Silvan’da, Cizre’de, Nusaybin’den, Varto’da özerklik ilan etmeye çalışanlar bulunduğunu ifade ederek şunları söyledi:
“Bu kış tam altı ay boyunca evlatlarımız dağlardan bir adım şehre inmedi. Bine yakın sığınağı tarumar ettiler. Gabar’da, Cudi’de, Tendürek dağlarında, her yerde ama her yerde bizim evlatlarımız aslanlar gibi onları kovaladı, onlar da fare gibi kaçtılar. Zannettiler ki istediğimiz gibi borumuzu öttürürüz. Öyle istediğin yerde istediğin kişiye han kurdurmazlar. Bu memleketin birliğini, beraberliğini, kardeşliğini ortadan kaldırmak için kimlerin maşalığını yaptıklarını biliyoruz. Ey Ereğlililer buradan söylüyoruz, bu memlekette bir daha hiç kimse PKK’nın adını anmayacak, anmayacak. Kandil’den it gibi havlıyorlar, oradan diyorlar ki, hayır verin, baskı kurmaya çalışıyorlar. Ey Kandil’dekiler, size sesleniyorum, buraya gelmeye cesaretiniz olmadığını biliyorum, az zamanınız kaldı bunu da bilesiniz. Az zamanınız kaldı.”
CHP’YE ELEŞTİRİ…
CHP’ye de eleştirilerde bulunan Soylu, “bunların işi gücü yapılan hizmetlerin yolunu kesmek, bunların işi gücü, milletin değerleri ve medeniyetiyle yarına ulaşmasını engellemek, ellerine vermişler 61 anayasasını, 82 anayasasını, aman buna bekçilik yap, buna muhafızlık yap, bunu kaybettirme, bunu millet kaybederse, yeni bir anayasa yaparsa, bu ülke büyür, bu ülke zenginleşir, bu ülke güçlü, kudretli olur. Bütün dertleri bu. Türkiye ayakları üstünde durmasın. Bunların vizyonu olmaz, milletin gelişmesiyle alakası yoktur. Bunlar efendileri ne derse onu yaparlar. Biz de diyoruz ki millet ne diyorsa o olacak. Yeni sistem bu, bunlar laf üretecekler, yeni sistem laf üretenlerin değil, iş üretenlerin sistemi olacaktır” diye konuştu.
Soylu şöyle devam etti:
“Şunu ifade etmek istiyorum. Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanımızla k arşı karşıya geldiler diyelim. Eski sistemde cumhurbaşkanı adayı olduğun zaman mebusluk devam ediyor kaybetsen de, genel başkanlık devam ediyor. Sırça köşklerde ekmek elden, su gölden. Allah Selamet versin laf da bol. Yeni sistemde kaybedersen mebusluk gidiyor mu, genel başkanlık gidiyor mu, ardından ekmek elden, su gölden sırça köşkler gidiyor mu? Derdi ne biliyor musunuz? Alışmış kaybederek devam etmeye, 2019’da kaybettikleri andan itibaren Kılıçdaroğlu’nun arkasına tenekeyi takacaklar, yallah diyecekler. Derdi o. Yeni sistem milletin iradesine tabi olanların sistemidir, başarılı olanların sistemidir.”
“300 YILDIR BU FIRSATI BEKLİYORUZ”
Anayasa değişikliğinde seçilme yaşının 18’e düşeceğini hatırlatan Soylu, Avrupa’nın yüzde 73’ünün 18-21 yaş arası milletvekili yaptığını belirterek şunları söyledi:
“Eğer böyle gitselerdi, emekli maaşlarını alamayacaklardı. Hastaneye gidip tedavi olma fırsatları olmayacaktı. Yaşlanan bir nüfusları vardı. Bunun iki formülü var dediler, ya dışarıdan göçmen alacaksınız, ona da ırkçılıkları ve faşizmleri yüzünden gönülleri razı gelmiyor. Ya da hayata atılma yaşını erkene çekeceksiniz. Onlar hayata atılma yaşını 18’e çektiler. Neden çektiler? Biz genç insanlarla birlikte ülkeyi yönetme sorumluluğunda elimizi taşın altına sokarsak, genç eczacılar, genç Avukatlar da, genç öğretmenler de ellerini taşın altına sokar ve topyekün gelişebiliriz diye. Bunu gelişmiş ülkeler yapacak ama biz yapmayacağız. Bu ülkede yıllarca başörtülüleri meclise sokmadılar. Onlardan vekil olmaz dediler. Kadınların bir kısmını dışarıda bırakalım. Diğerlerinin bir kısmını dışarıda bırakalım. Biz nasıl büyüyeceğiz böyle dışarıda bıraka bıraka.
Şunu söylemek istiyorum, tarihin en önemli kararlarından birini vereceğiz. Biz üç yüz yıldır yükselmek istiyoruz. Ne güzel cumhuriyetimizi kurduk, hep aynı tezgahları oynadılar bizimle. 1950’de rahmetli Menderes iktidara geldi aynı tezgah. Cumhurbaşkanımız geldi, aynı tezgahları ayağımıza dolandırmak istediler ama güçleri yetmedi bu defa. Milli gelirde 3 bin dolardan 15 bin dolara geldik Hedefimiz 25 bin dolardır.
Şunu söylemek isterim, aşağımızda, Irak, Mısır, Suriye, Yemen, Fas, Libya, Tunus, hepsi kaos. Yukarımızda Avrupa, biraz önce söyledim. Bir taraftan yaşlanıyor, diğer taraftan ortak para birimi yapmak istediler beceremediler, ortak anayasa yapmak istediler beceremediler. Bir taraftan Almanya hepsini yönetmek istiyor, bir taraftan İngiltere bana eyvallah dedi. Tam dağılmak üzere. Biz üç yüz yıldır bu fırsatı bekliyoruz. Üzerimize oynanan oyunlar ve prangalardan sonra ayağa dikildik. Milli karakterimizle, yerli kimliğimizle, değerlerimizle, büyük medeniyetimiz ve inancımızla birlikte, artık tam zamanıdır. Şu anda tam zamanıdır. Bir avantajımız daha var. Eskisini iyi biliyoruz, silahın namlusunu görünce tornistan edenleri iyi biliyoruz. Darbenin düdüğü çalınca rap rap hizaya girenleri biliyoruz. Bizim liderimiz var. 15 temmuz’da darbe yapmalarına rağmen ‘Marmaris’ten uçağa bineceğim, İstanbul’a inip milletimle olacağım diyen bir liderimiz var.”
Soylu, konuşmasının ardından konuşma yaptığı platformdan inerek vatandaşlarla selamlaştı. İçişleri Bakanı daha sonra Ereğli’den ayrıldı.