SON DAKİKA

Cumhuriyet'in 101. Yılı çoşkuyla kutlandı

Cumhuriyet'in 101. Yılı çoşkuyla kutlandı 29 Ekim, 2024 21:38 Güncelleme: 29 Ekim, 2024 21:39 Cumhuriyet'in 101. Yılı çoşkuyla kutlandı

Cumhuriyetin 101’inci Yıldönümü ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, yurtta olduğu gibi Zonguldak’ın ilçesi Ereğli’de de sevinçle kutlandı.

28 Ekim’de Atatürk Anıtı’na çelenk sunulması ile başlayan törenlere 29 Ekim günü de devam edildi. Karadeniz Ereğli Kaymakamı Mehmet Yapıcı, 09.30’da makamında tebrikleri kabul etti. Kutlama programının ana kısmı 10.00’da Atatürk Bulvarı’nda başladı. Saygı duruşunda bulunulup İstiklal Marşı söylendi. İlçe Kaymakamı Mehmet Yapıcı, Karadeniz Bölge Komutanı Deniz Albay Ahmet Öztürk ve Belediye Başkanı Halil Posbıyık, askeri araç üzerinden halkın bayramını kutladı.
Ardından, günün önemine ilişkin konuşan Kaymakam Yapıcı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, yedi büyük savaşın ardından kurulduğunu hatırlattı. Savaşların Osmanlı İmparatorluğu ekonomisini tümden harap ettiğini, Türk aydınlarının ve en eğitimlilerin savaşa gittiğini ancak geri dönmediklerini anımsatan Yapıcı, “azınlıklar ve her türlü işbirlikçiler ülkenin bütün varlıklarını sömürürken, Türk milleti ne olduğunu anlamadığı ve hak etmediği borçlarla karşı karşıya kalmıştır. Bu borçların ödenmesi için önce şehirlerin, sonra kasabaların, arkasından köylerin gelirleri yabancı şirketlere devredilmiş bu şirketler köylülerin depolarındaki buğdayın 3’te 2’sini götürmektedir” dedi.
DERS NİTELİĞİNDE İSTATİSTİK!
Yokluk, yoksunluk ve imkansızlıklar içindeki Türk milletinin varoluş mücadelesini de istatistik verilerle aktaran Yapıcı, şu sözlerle konuştu:
“11 milyon nüfusun 9 milyonu köyde yaşamaktadır. 40 bin köy var 38 binin de yol, 39 binin de okul, 36 binin de cami yok. Ülkede sadece 9 traktör var. Sulama kanaları yok, baraj yok,  86 ziraat mühendisi var. Ayçiçeği, şekerpancarı üretimi yok, buğday ve pirinç bile dışardan alınıyor. Sığır vebasından 5 bin köyün hayvanları kırılıyor. 1 milyon insan frengi, 2 milyon insan sıtma, 4 milyon insan trahom hastasıdır. Verem, tifo salgını var.
Doğan çocukların yüzde 40'ı, annelerin ise yüzde 20'si doğum anında ölüyor. Ortalama yaşam süresi 36. Toplam doktor sayısı 337, eczacı sayısı 60. Diş hekimi sayısı 3, koskoca ülkede 136 lisanslı ebe var. Liman, demiryolu, maden işletmelerinin tamamı yabancıların elinde, sadece 1 üniversite var liseden farksız. Ağır sanayi yok. Hafif sanayi 4 fabrika kalmış ki aslında fabrika bile değil. Fenni ilimler yok. Türkçe yok olmuş.
Bir malı Sivas'tan İstanbul'a getirmek, Almanya'dan getirmekten daha pahalı. Çünkü yol yok, güvenlik yok. Batı mallarına gümrük yok. Hatta batılılara vergi yok. Koca ülke de 14 lise var ve okuma yazma yüzde 8'lerde. Dünyanın sayılı ve saygın dili Türkçemiz katledilmiş, Türklük bilinci, Milli kültür birliği yok olmuş, üstelik bütün bu çileye sabreden Türk milleti ‘idraksiz Türk’ denilerek aşağılanmaktadır.
Büyük Atatürk asırlar sonra Türk adını vererek Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kurdu. Her konuşmasında Türklük vurgusu yaptı. Türklüğün ebedî olduğunu haykırdı. Türk devrimlerini unutulan Türklük özüne dönerek yaptı. ‘Türk'ü Türk yönetmelidir’ dedi. Anadolu'da, unutulmuş, sinmiş, hor görülmüş Türklüğü şahlandırdı. ‘Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur’ diyerek unutulmuş Türklüğü hatırlattı. ‘Bir Türk dünyaya bedeldir’ dedi.”
“DÜŞÜNCELERİNİ ÇAĞLAR ÖTESİNE TAŞIMAYI BAŞARMIŞ EŞSİZ BİR LİDERDİR”
Öğrencilere ayrı bir parantez açan Ereğli Kaymakamı Mehmet Yapıcı, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Atatürk’ün 1919-1938 yılları arasında yaptığı mücadele batıcı değil büyük bir Türk devrimidir. Atatürk Türk İstiklal ve Cumhuriyetini Türk gençliğine emanet etmiştir. Devletimizin sonsuza kadar yaşaması için gençlerimizin; birlik ve bütünlük içerisinde hareket etmesi, Türk düşmanlığı yapan ve maddi menfaat hesapları içerisinde olanlarla mücadele etmesi, gerektiğinde kanını, canını vererek milletini koruması, aynı dili konuşmaları, aynı tarihi şuur etrafında birleşmeleri, aynı konuda iman ve inanç sahibi olmaları, aynı kültür ve ülküyü benimsemeleri gerekir.
Bütün bu bahsettiğimiz hususlar Türk milliyetçiliğinin vazgeçilmez unsurları Atatürk inkılabının ise temel ilkeleridir. Büyük Önder Atatürk’ü tanımak onun söylediklerini, yaptıklarını incelemek, yaşadığı zamanı değerlendirmek, sözlerindeki derinliği kavramak bizlerin vazifesi olmalıdır. Atatürk, dehasıyla çağının en büyüğü olduğu gibi, düşüncelerini çağlar ötesine taşımayı başarmış eşsiz bir liderdir. Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti sonsuza dek yaşayacaktır. Büyük Türk milleti. Üstte mavi gök çökmedikçe, altta yağız yer delinmedikçe senin ilini ve töreni kim bozabilir.
Başta Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, şanlı tarihimizin ölümsüz sembolleri olan aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi bir kez daha rahmet, minnet ve şükran duygularıyla anıyor, Ereğlili hemşerilerimizin ve Yüce Türk milletimizin bu büyük bayramını kutluyorum. Ne Mutlu Türküm diyene.”

 

Yorum Ekle