Röportaj: Seyhan Dikay
Ereğlide yaşayan ve kent yaşamına katkı veren kişilerle röportaj serimizin ilkini kiminle yapacağımı hiç öyle uzun uzun düşünmedim, aklımda tek bir isim vardı; gösterişten uzak, tevazu ile taçlanmış bir duruşa sahip, insana cömert, kocaman bir yürekle karşısındakini sarıp sarmalayan Eczacı Güler Demiroğlu.
İnsanlara yaklaşımındaki ihtimam ve merhametle gittiği her yeri güzelleştiren, zarafeti şık ve sade stiliyle Güler Demiroğlu kendisine bir kez daha hayran bıraktı. Süzgecinden geçtiği güzel hasletlerin ona kazandırdığı iyi insan olmaya ne kadar yakın durduğunu görünce de bir kez daha yüreğinizle taktir ediyorsunuz. S Rota okurları için ben kalpten sordum. Güler Demiroğlu beni kırmadı ve tüm samimiyetiyle cevap verdi.
Sizi tanıyabilir miyiz?
Güler Demiroğlu, 1946 Kdz.Ereğli doğumluyum. Eczacıyım. İstanbul Üsküdar Türk kız kolejini bitirdikten sonra Nişantaşı özel eczacılık bölümünü kazandım ve mezun oldum. (Şu anki Marmara Üniversitesi) Babam manifaturacıydı, annem ise tüccardı, Osmanlı çileği toplayan, Ereğlinin en büyük tüccarları onlardı, karayolları ve deniz motorları ile Tamek Fabrikası ve Likör fabrikalarına çilek gönderirdik, çilek sepetlerinin üzerine F.E (Fahriye Çapar ) diye marka atardık. Oktay Demiroğlu ile evliyim eşim yüksek mimar iki kızımız var iki kızımda mimar ve İdil adında bir kız torunu sahibiyim. Kdz.Ereğli ADD üyesiyim, Kdz.Ereğli Elif Lions kurucu üyesiyim ayrıca Elif Lions kulübünde farklı aralıklarla kulüp başkanlığı, bölge başkanlığı ve kesim başkanlığı görevlerinde yer aldım.2 dönemdir Kdz.Ereğli Belediyesi CHP Meclis üyesiyim.
Eğer Eczacı olmasaydınız hangi mesleği seçerdiniz?
Aslında doktor olmak istiyordum, doktor olmak benim en büyük hayalimdi. Ereğli Devlet Hastanesi eski Başhekimi Dr. Nedim bey benim doktor olmak istediğimi bildiği için beni ameliyatlara sokardı. Ameliyatlarda yardım ederdim fakat olmadı, eczacı oldum.
Seyahati sevdiğinizi biliyoruz, gitmeyi en çok sevdiğiniz yerler nereler?
Gittiğim her yeri, her ülkeyi her şehri çok seviyorum. Eşim Oktay ile beraber seyahat etmeyi çok seviyoruz. Roma, Fransa, Amerika, Barcelona, Madrid. Avrupanın çoğu yerlerini dolaştık. Gitmeyi en çok sevdiğim yer ise Roma. Roma Hem Milattan önce vardı biliyorsunuz hem de Milattan sonra Sanatın, tarihin ve dinin iç içe geçtiği üç bin yıllık bir kent. Ayrıca büyük kızım Dubaide yaşadığı için sık sık Dubaiye de gitmekteyiz.
Gittiğiniz en ilginç yer neresi?
Romada aynı yerlere defalarca da gidilse sıkılmak mümkün değil. En güzel tarafı dokunulmamış bir tarihi var.
Kendinizi nasıl tanımlarsınız?
Titiz ve göründüğüm gibi birisiyim. İnsanları çok seviyorum, onlara değer veriyorum ve onları hiç kırmak istemiyorum, çocukları, hayvanları hayatta ki her şeyi çok seviyorum.
Gündelik hayatınızda kendi tarzınızı nasıl tanımlarsınız?
Ben klasik bir kadınım, kolay kolay alışkanlıklarımdan vazgeçemem.
Ereğliyi birde sizden dinlesek, bize nasıl anlatırsınız? Gençliğiniz burada geçti.
1971 yılında İzmire yerleştik 11 sene İzmirde kaldık. Annemin ısrarları ile biz Ereğliye geri döndük. Babamın oğlu olmadığı için hep istiyorduki benim soyadım devam etsin Babamada sözüm vardı Babama Ereğliye geri döndüğümde vermiş olduğum sözü yerine getirdim ve Eczanenin adına Cemil Sart babamın ismini verdim.
Başarılı bir iş kadını olarak siyasete adım attınız. Sizi siyasete yönlendiren veya girmenizi sağlayan fikir neydi?
Eşim Oktay ve ben CHPliyiz. Partimizden kopmamaya çalıştık, örgütümüzde bizi ödüllendirdi. .Ereğli Belediyesi CHP Meclis üyesiyim. Bize bırakılan Türkiyeden çocuklarımıza daha güzel bir Türkiye bırakmak istiyoruz. Büyüklerimiz bize daha demokratik, daha Laik daha çağdaş bir Türkiye bırakmışlar. Birlik ve beraberlik olması gerekiyor. Gençlerin siyasette çok yer almasını istiyorum, fakat gençler siyasete çok uzak sıcak bakmıyorlar.
Son olarak Okuyucularımıza ne söylemek istersiniz?
Gündemi takip etmelerini isterim, mücadeleci ve yapıcı olsunlar, daha katılımcı olsunlar, demokratik ve çağdaş bir Türkiye için uğraş versinler.