Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, belediye meclis üyeleriyle birlikte Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kdz. Ereğli İlçe Başkanlığı’nı ziyaret etti.Kent gündemiyle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Ereğli’de hiç uğraşan yok. Biz bu islerle uğraşıyorduk ama son 3-4 aydır Ereğli’de dengeler bozulmaya başladı. Yaptığımız islere de engel olmaya başladılar. Ben anlamıyorum, derenin kenarına dünyanın parasını harcıyorum. Ödeneği yok DSİ’nin belediye olarak biz yapıyoruz, bunu bile siyasetçiler şikayet ediyor. Hatta kendi partimin içinden bile açık acık şikayet edenler var. İnanamıyorum yani. İnsan bindiği dalı keser mi! Ben anlamıyorum. Ben yüreklilikle yapmaya devam ediyorum. Hırsızlık yapmıyoruz ki beni asacaklar mı yani hiçbir şeyden de korkmuyorum.
-EREĞLİ’DEN İŞÇİ ALINMIYOR-
Ereğli’de Erdemir’e işçi alınmıyor bazı mübarek şehirlerden geliyor. Mübarek şehirlerin mübarek adamları, adam gönderiyor. Kırıkkale gibi İstanbul, Ankara gibi… Buradan alınmaz. Buradan kim alınmaz, kim alınır… Asgari ücretle dışarıdan adam buraya gelmez. Asgari ücretle çalışacak adamları Ereğli’den alıyorlar, adamı olanları alıyorlar. OYPA’ya alıyorlar. OYPA’da 22 yıldır çalışan, her seçim de sizi kadroya alacağız, denilen çocukları da kadroya falan almıyorlar. Ereğli’de haksızlıklar diz boyu.
-EREĞLİ İL OLSUN, YOKSA DÜZCE’NİN İLÇESİ OLSUN-
Ereğli’nin il olması lazım arkadaşlar. Mutlaka il olması lazım. Ereğli’nin başka kurtuluşu yok. Açıklıyorum; Ereğli üvey evlat. Bürokratlar da siyasetçiler de hiçbir şey vermemeye çalışıyorlar. Ey Demir Çelik fabrikaları sen buradan adam almazsın, bizi her gün zehirliyorsun, bakın şehirlere... Çevre Genel Müdürlüğü’nün duyurularına bakın, bisiklete binmeyin, yürümeyin, diyor. Hiç kimse ses çıkarmıyor. Ereğli halkı zehirlenmekten memnun falan, mutlu oluyor. Ben de ses çıkarmıyorum artık. Kanser oluyoruz. Lösemi oluyoruz. Kimseden ses çıkmıyor. Çocuklar, torunlar zehirleniyor, kimseden ses çıkmıyor. Ben niye bağırayım, diyorum. Erdemir Ereğli’ye 1 lira vermiyor. Ereğli’nin boğazını sıkmaya çalışıyor. Erdemir’e sesleniyorum: Bütün yönetim yapılarını genel merkeze, İstanbul’a taşıdın. Buradan satış müdürlüklerini falan İstanbul’a taşıdın. Burada sadece fabrika kaldı. Bir de ne yapıyorsun: Ereğli Vergi Dairesi’ne vergiyi yatırıyorsun. Kazandığın paraların vergisini Ereğli Vergi Dairesi’ne yatırıyorsun. Sanki Ereğli’de çok büyük gelir var gibi bir imaj yaratıyorsun. Dolayısıyla biz teşvik bölgelerinin arasına da giremiyoruz. Bu kadar vergi toplandığına göre teşviğe sokmaya gerek yok, diyor yukarıdakiler haklı olarak. Madem yönetim kurullarını topladın satış- alım İstanbul’a götürdün, götür. Buradan vergini de dışarıya İstanbul’a götür hiç olmazsa burası da teşvik bölgesine girer. Ereğli ya il olmalı ya Düzce’ye bağlanmalı. Teşvik alırız hiç olmazsa insanlarımız az kalmazlar, işsiz kalmazlar. Gençler nişanlısından, karısından ayrılıp İstanbul’da Yalova’da Tuzla’da koloni halinde yaşıyor. Bu memlekete yazık, günahtır diyorum. Çok da üzülüyorum. Herkes üzülüyor muhakkak ama mutlaka bir şeyler yapmak lazım. Erdemir’e karşı da bir şeyler yapmamız lazım.