Çaturoğlu-Turpçu’nun birbirlerine iddia ve Feto ithamları TBMM’yi karıştırdı.
Turpçu’nun AK Parti döneminde Zonguldaklıların işsizliğe, açlığa ve göçe mahkûm edildiğini ileri sürdü. Gençlerin ağzında tamamlanamayan yollar için(Aşkımız Zonguldak Ereğli yolu gibi olsun, hiç bitmesin) sözleri dalga konusu olmazdı “ Çaturoğlu,”Sayın Turpcu'nun üstlenmiş olduğu birtakım kamu yatırımları, şirketlerinin iflas etmesi neticesinde yarım kalmıştır. Bunlardan en önemlisi de 400 yataklı Atatürk Devlet Hastanesidir.” Bu sözler üzerine Turpçu’nun,”Eşiniz Alaplı'da FETÖ'nün himmet paralarının toplanmasında rol aldı mı almadı mı?” sorusu Genel Kurulu gerginleştirdi. “Ahlaksız, Ahlaksız adam, Kimmiş lan Fetocu, Şerefsiz” sözleri görüşmelere damga vurdu.
Cahit AKMAN
Ereğli (S Rota Haber)- TBMM’de “2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı” görüşmelerinde AK Parti ile CHP arasında kavganın ardından Zonguldak’ın AK Parti Milletvekili Faruk Çaturoğlu ile CHP milletvekili Şerafettin Turpçu’nun Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bütçesi nedeniyle yaptıkları iddia ve ithamlar güne damgasını vurdu. Zonguldak CHP Milletvekili Şerafettin Turpçu, AK Parti hükümetinin politikaları ve kömür havzasına yatırımları eleştirerek görüşlerini yansıttı.”Emeğin başkentiyken bugün yoksulluğun, işsizliğin ve göçün başkenti hâline gelmiş olsun. Bir şehir düşünün, kömür havzası ruhunu yandaşların rantı için ithal kömürlü termik santral planlarına teslim etmek zorunda bırakılmış…Kendi kaynaklarını yok sayan, kaynaklarını kullanmayan bir ülkenin kalkınması mümkün müdür?.. Geçmişte mükellefiyet kanunuyla ülke sanayisinin gelişmesi için zorla madende çalıştırılan Zonguldaklılar bugün yine zorla işsizliğe, açlığa ve göçe mahkûm edilmektedirler… Kendinizin öve öve bitiremediğiniz yol yapma maharetinizi keşke tarihe "bitirilemeyen Zonguldak yolları" olarak geçen yollarımız için gösterebilseydiniz, o zaman Zonguldak yolları "Aşkımız Zonguldak-Ereğli yolu gibi olsun, hiç bitmesin." diye dalga konusu olmazdı gençlerimizin ağzında. “dedi. Akşamüzeri Zonguldak AK Parti Milletvekili Faruk Çaturoğlu söz alarak Turpçu’nun yol konusundaki sözlerine yanıt verdi ve “Sayın Turpcu bu konuda söz söyleyecek son kişidir. Çünkü Sayın Turpcu'nun üstlenmiş olduğu birtakım kamu yatırımları, şirketlerinin iflas etmesi neticesinde yarım kalmıştır. Bunlardan en önemlisi de 400 yataklı Atatürk Devlet Hastanesidir. Üç yıldan beri %7 seviyesinde kalmıştır. Sağ olsun, Bakanlığımız bu konuda gerekli tedbirleri aldı ve inşallah en yakın zamanda ihalesi yapılacak, yapımına devam edilecek. Şunu hatırlatmak istiyorum: Sırça köşklerde yaşayanlar komşusunun camına taş atmamalılar, atalarımız böyle söylemişler”şeklindeki yanıtı tartışmaya yolaçtı. CHP Milletvekili Turpçu ismi geçtiğinden yanıt vermek istediğini söyledi. Hakaret, itham ve iddiaların genel kurulu gerginleştirdiği, İdare Amirleri ve Milletvekillerinin ortamı yatıştırmaya çalıştığı gerginlik tutanaklara şöyle yansıdı:
ŞERAFETTİN TURPCU (Zonguldak) - İsmimi anarak konuştuğu için onlara cevap vermek istiyorum.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Efendim, buna cevap…
BAŞKAN - Sataşmadan
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Başkana sorun Sayın Başkan.
BAŞKAN - Sayın Elitaş, lütfen…
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sataşma değil efendim, sataşma mı bu?
BAŞKAN - Sayın Elitaş…
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sayın Başkan, olur mu?
BAŞKAN - Bir dakika arkadaşlar, bir dakika…
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Dinlememişsin ağabeyciğim.
BAŞKAN - Ben hatibi dinledim, siz kaçırmış olabilirsiniz. "Sayın Turpcu bu konuda en son konuşacak kişidir." dedi. Efendim, özel bir ticari durumunu, söz konusu sorununu gündeme getirdi ve "O inşaat da yarım kaldı." dedi.Sayın Elitaş, ben iyi duydum ve dinledim. Onun için, lütfen müdahale etmeyelim Sayın Başkan.Sayın Turpcu, buyurun, sataşmadan dolayı size söz veriyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
ŞERAFETTİN TURPCU (Zonguldak) - Sayın Başkan, değerli Genel Kurul üyeleri; öncelikle, ben sayın milletvekilinin konuşmasıyla ilgili hastane kısmına cevap vermek istiyorum, sonra da kendisine bir soru soracağım.Şimdi, burada Bayındırlık veya Ulaştırma Bakanlığının elemanları varsa bilirler, ihale fesih vardır, tasfiye vardır. Projede artış oldu -yüzde 10'u geçen işler, biliyorsunuz, tasfiye olur- sizin Bakanlığınız yani Sağlık Bakanlığı bunu TOKİ'ye söyleyerek tasfiye etti. Kaç sene oldu, niye ihale yapmadınız? Bizim bir işimiz de Akdeniz Üniversitesinde devam ediyor, orada da -325 yataklı hastane- yüzde 40 Bakanlar Kurulu kararıyla geçti, orası devam ediyor. Burası da devlet işi, o da devlet işi. Niye ihale etmediniz diye soruyorum. Yani bizim bitirmediğimiz bir iş yok, Bakanlık tasfiye etti. Akdeniz'de Bakanlar Kurulu kararıyla % 40 keşif artışını yaptı, orası devam ediyor, herhâlde biter yakında.
GÜNE DAMGA VURAN İDDİA
Şimdi, ben size bir şey soruyorum: Eşiniz Alaplı'da FETÖ'nün himmet paralarının toplanmasında rol aldı mı almadı mı? Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar) FARUK ÇATUROĞLU (Zonguldak) - Sataşmadan söz istiyorum Sayın Başkan. BAŞKAN - Sayın Çaturoğlu, dinliyorum sizi.
FARUK ÇATUROĞLU (Zonguldak) - Efendim, bize, FETÖ'yle eşimi bağlantısı kurmak suretiyle hem hastane konusunda yanlış bilgi vererek sataşmada bulunmuştur.Söz istiyorum.
BAŞKAN - Buyurun Sayın Çaturoğlu.
ŞERAFETTİN TURPCU (Zonguldak) - Alaplı'da konuşulanları söylüyorum. MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Dedikoduları bu Meclis kürsüsüne getirmesin Sayın Başkan.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Kendisi öyle yaptı, bizim hatip normal bir konuşma yaptı.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Dedikoduları buraya getirmesin.
FARUK ÇATUROĞLU (Zonguldak) - Değerli arkadaşlar, eğri oturup doğru konuşalım. Bir işin içinden çıkamadığınız zaman o insanı veya yakınlarını FETÖ'cü olarak ilan etmek bu memlekette alışkanlık hâline geldi değerli arkadaşlar.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Siz yapıyorsunuz onu.
FARUK ÇATUROĞLU (Devamla) - Ben, bu sevgili kardeşimizle birlikte bir okul açılışında da bulundum, muhatap oldum.
ŞERAFETTİN TURPCU (Zonguldak) - Senin sevgili kardeşin değilim.
FARUK ÇATUROĞLU (Devamla) - Kendisine bu işlerle alakalı olmadığımızı, hiçbir rolümüzün olmadığını… Bizi Alaplı'da yaşayanlar da bilir Zonguldak'ta yaşayanlar da bilir, eşimin böyle bir şeyle de hiç alakası ve ilgisi yoktur, tamamen yalan ve iftiradır. Şiddetle ve nefretle sizi kınıyorum.
İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Hastane konusuna gel..
FARUK ÇATUROĞLU (Devamla) - İkinci konuya gelince değerli arkadaşlar: Hastane konusunda, Sayın Turpcu hatırlı kişileri ortaya koymak suretiyle…
ŞERAFETTİN TURPCU (Zonguldak) - Sizden torpil yaptım yani!
FARUK ÇATUOĞLU (Devamla) - …kendisi tasfiye değil, tasfiye ettirilmiştir. ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Bak!
FARUK ÇATUROĞLU (Devamla) - Proje değişikliği yoktur.
ŞERAFETTİN TURPCU (Zonguldak) - Sizden torpil kullandım, öyle mi?
FARUK ÇATUROĞLU (Devamla) - Aynı proje ihaleye çıkmıştır.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - İktidarda CHP mi var?
FARUK ÇATUROĞLU (Devamla) - Ama Sayın Turpcu gelsin, burada desin ki hangi hayırlı partiliyi, hangi hayırlı CHP'liyi devreye sokmuş da bu işi yaptırmıştır? ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Nerede yaptırmış?
FARUK ÇATUROĞLU (Devamla) - Burada millete anlatsın, burada millete izah etsin.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Nerede yaptırmış, hangi bakanlıkta?
FARUK ÇATUROĞLU (Devamla) - Zonguldak'taki hastaneyi dört yıldır yapmayarak atıl bırakan Sayın Şerafettin Turpcu'dur, bir de pişkin pişkin sırıtmaktadır. Seni Zonguldak ve Türkiye halkına havale ediyorum.Sevgi ve saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Sayın Çaturoğlu…
FARUK ÇATUROĞLU (Zonguldak) - Ahlaksız! Ahlaksız herif!
BAŞKAN - Lütfen…
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Ahlaksız sensin!
ŞERAFETTİN TURPCU (Zonguldak) - Ahlaksız sensin!
FARUK ÇATUROĞLU (Zonguldak) - Konuşma lan, konuşma!
ŞERAFETTİN TURPCU (Zonguldak)- Sensin ahlaksız!
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Konuşma! Utanmaz adam!
BAŞKAN - Sayın Çaturoğlu, lütfen…
İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - İftira atıyor ama ya, iftira atıyor.
FARUK ÇATUROĞLU (Zonguldak) - Kimmiş lan FETÖ'cü!
ŞERAFETTİN TURPCU (Zonguldak) - Ahlaksız sensin, ahlaksız!
FARUK ÇATUROĞLU (Zonguldak) - Şerefsiz herifler! Kimmiş FETÖ'cü lan! ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Utanmaz adam! Niye hakaret ediyorsun adama!
FARUK ÇATUROĞLU (Zonguldak) - Doğru konuş! Kime hakaret ediyorum! ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Cevabını ver adam gibi, niye hakaret ediyorsun!
İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - İftira atıyor ya, iftira atıyor ya.
ŞERAFETTİN TURPCU (Zonguldak) - Sayın Başkan…
BAŞKAN - Dinliyorum Sayın Turpcu.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Olur mu ya? Durduk yerde hakaret ediyorsun adama. NİHAT YEŞİL (Ankara) - "Şerefsiz!" diyorsun!
FARUK ÇATUROĞLU (Zonguldak) - Artistlik yapma, hakareti o yaptı bize. ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sen diyorsun!
İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - İftira ediyor, ne yapsın ya?
FARUK ÇATUROĞLU (Zonguldak) - Hakareti o yaptı, böyle bir hakkı yok. ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sen söylüyorsun, sen küfrediyorsun! Niye küfrediyorsun adama, niye hakaret ediyorsun!
BAŞKAN - Sayın idare amirleri, milletvekili arkadaşlarımızı yerine oturtur musunuz. NİHAT YEŞİL (Ankara) - Adama niye "Şerefsiz!" diyorsun? Ayıp, sana yakışıyor mu!
FARUK ÇATUROĞLU (Zonguldak) - Şerefsiz!
NİHAT YEŞİL (Ankara) - Şerefsiz olan sensin!
ŞERAFETTİN TURPCU (Zonguldak) - Demin "sevgili kardeşim" diyordun, senden kardeş olur mu?
NİHAT YEŞİL (Ankara) - Sayın Başkan, görüyorsun yani.
ŞERAFETTİN TURPCU (Zonguldak) - Senden kardeş olur mu?
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, tutanaklara, kayıtlara geçiyor.
ZİYA PİR (Diyarbakır) - Ceza verin, en az iki gün.
DİRAYET TAŞDEMİR (Ağrı) - O da yaralayıcı, kaba bir laf.
BAŞKAN - Sayın Turpcu, buyurun.Yeni bir sataşmaya meydan vermeyelim. ŞERAFETTİN TURPCU (Zonguldak) - Sayın Bakanım, veya bakanlarım, orada birden fazla olduğu için söylüyorum; şimdi, bu milletvekilinin söyledikleri, yani siz bir yığın ihale veriyorsunuz, tasfiye nedir? Fesih nedir? Yani benim sizleri etkileyecek kadar gücüm nereden gelmektedir? Böyle bir şey var mıdır? Olamaz. Şimdi, bu arkadaşımız şaşırmış, eşiyle ilgili böyle derin konuşmalar var; önce bunun hesabını ver. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
AHMET SAMİ CEYLAN (Çorum) - Ayıp ya!
İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - İftira atma, yazık ya, yazık ya!
NİHAT ÖZTÜRK (Muğla) - Durup dururken bir hastane ihalesi niye tasfiye edilsin? Var mı elinizde bir belge?
ŞERAFETTİN TURPCU (Devamla) - Bir dakika, otur yerine, otur yerine! BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, şahsiyatla uğraşmayalım lütfen.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Bakın, Sayın Başkan, İç Tüzük 157 şahsiyatla uğraşmayı yasaklamıştır. BAŞKAN - Söylüyorum Sayın Başkan, lütfen siz oturun. MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Efendim, bu uyarı cezasını gerektirir, uyarır mısınız lütfen. HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ya, "Şerefsiz!" diyor.
BAŞKAN - Kürsüde hatip var.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Uyarır mısınız.
BAŞKAN - Sayın Turpcu, buyurun.
ŞERAFETTİN TURPCU (Devamla) - Şimdi, ben Sayın Bakanlarıma soruyorum: Bu tasfiyeyle…
AHMET HAMDİ ÇAMLI (İstanbul) -
Aile dedikodusu yapıyorsun burada ya, ayıp ya! Ne alakası var, adamın eşinden bilmem ne…
ŞERAFETTİN TURPCU (Devamla) - Bir dakika ya!
BAŞKAN - Lütfen Sayın milletvekilleri…Buyurun Sayın Turpcu.
ŞERAFETTİN TURPCU (Devamla) - Niye burada küçük düşürüyor? Ayrıca sizin ekonomi politikalarınız yüzünden Türkiye'de bir yığın zora düşen şirket var. Biz çalmamışız çırpmamışız, kırk bir yıllık şirketimiz kayyuma düşmüştür.
AHMET SAMİ CEYLAN (Çorum) - Onu söyle, tamam.
İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - İşi bitirememişsin ama.
ŞERAFETTİN TURPCU (Devamla) - Bu kadar basit. Yani bunu burada konuşmak sana yakışıyor mu bir Zonguldaklı olarak? (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, da burada konuşulması çok şık olmamıştır. Gündeme devam ediyorum.