Röportaj: Seyhan DİKAY
Zonguldakın yaşam varlığı olan Türkiye Taş Kömürü Kurumunun 3 bin 200 olan işçi açığının kapatılarak üretim artışı sağlanarak istikrarın sağlanmasındaki ısrarını sürdüren
Genel Maden İşçileri Sendikası siyasetin merkezi Ankarada çalmadık kapı bırakmıyor. Milletvekilleri, ilgili Bakanların ardından Başbakan ve Cumhurbaşkanına kadar ulaşarak soruna çözüm arayan GMİS yöneticileri geçen hafta Başbakan ile 2.nci kez görüştü. Siyasetçilerden bugüne kadar sürekli vaadin dışında sonuç alamayan GMİS gelişmeleri dikkatle izliyor.Sonuç alamazsanız eylem planınız var mı ? şeklindeki sorumuzu yanıtlamamayı tercih ediyor.
Genel Maden İşçileri Sendikası, Türkiye Taş Kömürü Kurumunda izlenen istihdam ve üretim politikaları eleştirerek, işçi açığının kapatılarak hedeflenen üretim rekoltesine ulaşılmasının kaçınılmazlığını savunuyor. Genel Başkan Ahmet Demirci ve Yönetim Kurulu üyeleri başkenti adeta mesken tuttular.. GMİS sorularımıza yanıt verdikten birkaç gün sonra Başbakan Ahmet Davutoğlu ile 2.nci kez bir araya geldi. AK Partinin Grup Toplantısının ardından görüşerek Başbakanı bir kez daha Zonguldaka davet ettiler. Maden ocaklarına girerek madencinin çalışma zorluklarını görerek karar vermesini önerdiler. Başbakan en kısa sürede Zonguldaka geleceğini vaat etti. GMİS Genel Başkanı rödövanscılara hükümet desteği verilmesine ilişkin yasa değişikliği konusuna temkinli yanıtladı. GMİSin sorularımıza yanıtını okurlarımızla paylaşıyoruz.
TTK işçi alımı yine gündeme geldi. Bu konudaki açıklamalarınız doğrultusunda artık sonuç alabilecek misiniz?
Türkiye Taşkömürü Kurumu tarihinin en az sayıdaki işçisiyle en düşük üretimini yapar hale geldi. Buna karşılık Türkiyenin stratejik özelliği sahip taşkömürüne olan ihtiyacı ve bu nedenle de ithalatı artıyor. Her yıl 4 milyar Dolara yakın parayı taşkömürü ithalatı için dışarıya veriyor. Oysa Zonguldak havzasında zengin taşkömürü rezervimiz var. Bu kömürü üreterek ülkemiz ekonomisine daha çok katkı vermek gerekiyor. TTKnın norm kadrosu 14 bin ve kurulu kapasitesi ise yıllık 5 milyon ton. TTK bugün 9 bin civarında işçiyle 1 milyon ton civarında üretim yapıyor. TTK Genel Müdürlüğü ise 3 bin 200 işçi açığının acilen giderilmesi gerektiği yönünde ilgili kurumlardan talebi var.Yani TTKnın kömür üretimini artırabilmesi için en az 3 bin 200 işçi alması gerekiyor. Biz bu gerçekleri her fırsatta Ankarada bürokratlara, siyasetçilere anlatıyoruz.Ocak ayında Zonguldakın iktidar ve muhalefet partili 5 milletvekili ile bir araya geldik. TTKnın işçi açıklarının giderilmesi için ortak hareket etme kararına vardık. TTK ve Zonguldak adına iktidar ve muhalefet partili tüm vekillerimizin ortak noktada buluşması bizleri umutlandırdı. Yılbaşında maden ocağına inen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Berat Albayrak,Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soyluya da anlattık.Onlar da özellikle yerli kömüre öncelik vereceklerini belirttiler. Aralık ayında yapılan TÜRK-İŞ Genel Kurulunda, ardından Ocak ayında yapılan bir toplantıda Sayın Başbakanımız Ahmet Davutoğlunu da Zonguldaka maden ocaklarını ziyarete davet etmiştim. Sayın Başbakanımız bu davetimizi kabul ettimişlerdi.Bu ziyareti hızlandırabilmek için çalışmalarımızı ve görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Türkiyenin son dönemdeki sorunları ortada. Gündem yoğun. Buna rağmen Başbakanımız ilk fırsatta Zonguldaka gelecek ve maden ocağına inerek TTKnın işçi açıklarının giderilmesi gerektiğini bizzat kendisi görecektir. Diğer yandan 8 Martta Kadın Kurultayına katılan Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile bir görüşme yaptık. TTKnın işçi açıklarına dikkat çektik ve bu işçi açıklarının giderilmesi gerektiğini belirttik. Bu gerçeklerin ışığında sürdürdüğümüz çalışmalardan sonuç alabileceğimize inanıyoruz.
Eğer tüm girişimlerinize rağmen sonuç alamazsanız bir eylem planınız var mı?
Bugün itibariyle sendika olarak birinci önceliğimiz TTK Genel Müdürlüğünün talep ettiği 3 bin 200 işçinin alınması ve işçi açıklarının giderilmesidir. Sonrasında, çalışan sayısının 14 bin kişilik norm kadroya çıkarılması ve kurumun istikrarlı şekilde çalışır hale getirilmesidir. Özellikle son dönemde özelleştirilen maden ocaklarında yaşanan facialarla yeraltı madenciliğinin devlet eliyle yapılmasının gerekliliği bir kez daha ortaya çıkmıştır.
168 yıllık üretim kültürüne sahip olan TTK, aynı zamanda Türkiyenin madencilik okuludur.
TTKdan vazgeçilebilmesi bu nedenle dahi mümkün değildir. Taşkömürü, demir-çelik ve enerji sektörünün ,ağır sanayinin vazgeçilmez ana hammaddelerinden biridir.Stratejik bir üründür. Diğer yandan TTK, halen Zonguldakın ve bölgenin bel kemiğidir. TTKya işçi aldırmak için çaba harcamak sadece GMİSin değil Zonguldaktaki tüm kurumların ve tüm kesimlerin görevidir.Elbetteki bu görev, başta bölge milletvekillerimizin ve siyasi kadroların omuzlarındadır. Birlikte olursak başaramayacağımız iş olmaz. Bu nedenle birlikte hareket ederek başaracağımıza inanıyoruz. Önceliğimiz budur.
Maden Kanununun ek 29. Maddesine eklenen bir fıkra ile rödevansçılara Hükümet desteği yasalaştı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Uygulama yarar getirir mi?
İlgili madde, yasalardan kaynaklanan ek yüklerin nasıl karşılanacağına Bakanlar Kuruluna yetki verdi. Ancak şu ana kadar Bakanlar Kurulunun bu konudaki net bir kararı yok. Alınacak destek kararlarına bakmak, ondan sonra yorumda bulunmak doğru olacaktır. Taşkömürünü üretmek durumundayız. Kendi özkaynağımızı yok sayma olanağımız yok. Özel sektörün de bu üretimi artırabilmesi için gerekli desteğin sağlanması gerekir.