İnancım, azmim ve ilkelerimle işim, aşım için ter dökerken mola saatlerinde günün yorgunlunu bir fincan kahveyle keyiflendirirken bir taraftan düşüncelerimle yaşam alanım Ereğliyi gözlemliyorum.
Sıradanlaşmış ve sıra dışı olmaya çalışanlarla halen hayat sıralamasında yerini belirleyememiş, söylediğini anlamayan, anlatmak istediğini netleştiremeyen ama aklı sıra kendini cin fikirliymiş gibi göstermeye çalıştıkça basitleştiğini yani Hiç olduğunu fark edemeyenlere gülüyorum. Şaban Kızıldağın,Lafa Bakılır eserindeki sosyal gözlemleriyle Hiçlerin içi boş övünme örneklemeleri gözümün önüne geliyor. Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz sözü Ereğlide tersine dönmüş gibi.
Her işin kendine göre kuralları ve usulleri var ise de Ereğlide kendini güçlü sanıp özünde donanımsızsızlık ve eğitimsizlikle birlikte basit kurnazlık beceriymiş gibi algılandığı sürece bazılarının Ereğli Zonguldakın ön bahçesisözüyle övünmeleri dövünmeye dönüşür.
Her nedense millet olarak kulağa hoş ama anlamı boş sloganların peşinde gittikçe kendimizi kandırdığımızı fark edemiyoruz.
Oscar Wildenin,İnsan doğası üstüne bilinen tek şey sürekli değiştiğidir. Değişim, insanoğlunun öngörülebilir tek niteliğidir. Başarısız sistemler, insan doğasının gelişmesine ve ilerlemesine değil de,değişmezliğine bel bağlayanlardır.sözüne uygunDeğişmezlik yoksunları önce bizim mesleğimizde say sayabildiğin kadar Bunlar İş ve haber üretmek yerine Erdemir-Belediye ile değişmezlikleri dahi dibe vurmuş EGD koridorlarında dolaşmaktan başka hayatlarına asla 4.ncü gündem maddesi giremez. Bundan sıkılınca birbirlerine sırıtarak merhaba yerine geçen küfürlü elenseleriyle çadır tiyatrosunu pardon güreş çayırlarını aratmazlar.
İnsanlar anladıkları ve bildikleri konularda konuşabilseler Ereğlideki sessizliği ve sakinliği sadece kuşların ve martıların sesleri bozardı.
Kuş ve martı sesi dedim de aklıma bir fıkra geldi. Tilki, ağaç dalında Kargayı azgında peynirle görünce gülümseyerek Günaydın Karga kardeşdemiş. Ve devam etmiş..Bugün tüylerin ne kadar güzel ve parlak. Sesinde tüylerin gibi güzelse bir şarkı söylede dinleyelim İltifat hoşuna gitmiş Karganın.. Ağzındaki peyniri dalın bir kenarına koyarak başlamış şakımaya. Tilki şaşırmış Şaşkınlıkla,Ne yapıyorsun karga kardeşdiye sormuş. Karga, Şarkı söylememi istedin. Seni kırmadım.. şarkımla seni neşelendiriyorumdemiş. Tilki kurnazlık alışkanlığıyla,Ama böyle söylenmez ki Karga Nasıl söyleyecektim diye sormuş. Tilki,Peynir ağzındayken söyleyecektin deyince karga cevabı noktalamış:Ağzında peynirle dedem şarkı söylerdi. Babam da çok zorlandı. İnsaf yahu. Bir iltifata kanıp artık peyniri kaptıracak kadar aptal mıyım !
Mesleğimizde her zaman işbirliği ve paylaşma olmazsa olmazımızdır. Mesleki rekabetin ilkelerimiz doğrultusunda habercilik kalitesini yükselteceği inancıyla işimi yaparken elbette daha çok öğreneceklerimiz olduğunun bilincindeyim. O çatı burada giderek yok oluyor. Meslek bilgi ve becerisiyle paylaşmanın olmadığı kurum ve kuruluşlar yok olmaktan kurtulamazlar.
Yeni bir sayıyı okurlarımızla paylaşabilmenin keyfiyle sevgi ve saygılar sunarım