Ereğlide 30 Mart yerel seçimlerinden buyana siyaset algı değişikliği rüzgarıyla gelişiyor.
Yıllardır sosyal demokratların kalesi ve oy deposu olarak bilinen Ereğli Zonguldakın arka bahçesi konumundan bugün ön bahçesine dönüştü. Yerel siyasetçilerin basiretsizliği ve,Ben merkezcilik anlayışı algı kültürüyle birleşince özellikle ana muhalefeti temsil eden ve kafakol siyasetinde birbirleriyle didişmekten sahaya çıkamayan CHP İlçe yönetimi bugün benzer şeylerle yeni bir kongreye hazırlanıyor.
2011 yılındaki genel seçimlerin ardından yerel seçimlerin ardından 7 Haziran ve 1 Kasım genel seçimlerinde sandıktan çıkan oylardaki dalgalanma buna en güzel örnek oluyor. Ama her nedense kendi görüş ve siyaset anlayışına toz kondurmayan sosyal demokratlar, zaman zaman a-sosyal demokrat uygulamalarıyla bu tabloyu oluşturduklarının farkında değiller.
Ben varsam siyaset var. Ben tabanı temsil ediyorum, Benimle anlaşmazlarsa kaybetmeye mahkumlar gibi güya çok güçlü siyasetciymiş imajıyla kafa gösterdikçe her seçimde o kafaların içinin ne kadar boş olduğunun halen aymazlığıyla siyaset üretmeye çalışıyorlar. Bunları isimlendirmek gerekmiyor. CHPnin İl Başkanlığından Ereğli İlçe Başkanlığına, İl Genel ve Belediye Meclis üyeliklerine kadar yaşadığımız olayları sıralamak yeterli
Ereğlide CHPye hedef olacak iktidar partisi gerekmiyor. Onların en büyük rakibi kendileri.. Birbirlerinin ayağını kaydırmaktan, birbirlerinin siyaseten önünü kesmekten, ya da özellikle genç siyasetçileri potansiyel tehlike olarak görme saplantısından çıkamadıkları sürece ne parti içi demokrasi çalışır, ne de tabanla bütünleşebilirler
Bunu 7 Kasım öncesinde Kontenjan sıralamasında yer alan ismin benimsenip benimsenmemesinde ya da ne kadar Ereğlili olup olmamasıyla oyalandık. İşine geldiklerinde yerel milliyetçilik, işine gelmeyince genel merkez politikalarını eleştirmek Parti içi disiplin dersen ona da cevap vereyim.. Öyle bir şey var mı ? 14 yıllık CHPliliğine veda ederek AK Partiye geçen İl Genel Meclisi üyesine karşı Yalı caddesinde meydana gelen itişme kakışmanın sosyal demokratlığını da gördük Daha birkaç gün önce yaşadığımız önseçim ve mahalle delege seçimlerinin sonuçlarının ardından A benim söm söm yarim türküsünü çağıranları da gördük. Çaycuma yoğurduyla çilek reçeli yapmaya kalkarsan keşde ekşir
Aralıkın ilk haftasında göreceğiz..Ekşimiş mayayla yeniden yoğurt mu çalacaklar.Neyse yazıyı Çaycuma türküsünün bir nakaratıyla bitirelim
Çaycumanın yoğurdu, ah anam seni kimler yoğurdu..