Ereğlinin yüksek tepelerinde toprakla buluşan sararmış sonbahar yaprakları ruhumuzun beyazlığını yansıtan kar ile yavaş yavaş örtülürken ilçe yaşamına yön verecek gelişmeler ise yaz sıcaklarını aratmaz oldu.
Siyaset esintisi birden rüzgara dönüştü. Belediye eksenli siyaset ile milletvekilleri ve yerel iktidar yöneticilerinin açıklamalarını muhalefet de tarafını gösteriyor. Turizm Fakültesi, okullaşma takvimi, Ereğli-Devrek yolu, Alaplıya Teknoloji Fakülteleri yeni bir müjde olarak kamuoyuna yansırken sessizce sürdürülen Erdemirin toplu sözleşmesi, Zonguldakda Türkiye Taş Kömürü Kurumunun özelleştirilme süreci gündemi değiştiriverdi. GMİS özelleştirmeye karşı olduğunu yine tekrarladı.
Geçtiğimiz günlerde Belediye Meclisinde 2017 yılı bütçe disiplini 38.8 milyon TL açıkla oylansa da günü birlik siyaset arasında unutuldu gitti. Zonguldakın en büyük ilçesi olmakla övünülürken düşünüyorum da acaba bütçedeki gelir gider dengesizliği aynen iktidarın izlediği ekonomik ve sosyal politikanın tipik yansıması olabilir mi. Yani borçlanarak büyüme diyebilir miyiz ? Siyasi partilerin ilçe yöneticilerinden bu konuda herhangi bir ses de çıkmazken ilçenin İl Genel Meclisi üyelerinin yöresi için neler yaptığını bilen var mı ?
Yaşadığım belde Gülüçde ise Erdemir-Belediye ilişkileri farkı bir düzeyde gidiyor ama bazı yerlerde kaldırım taşları çamuru aşamayınca, eleştirilerime de göndermede bulunmak gerçeği değiştirmeyeceğine göre , Gülüçde gülünç işler oluyor mu !
Türk Metal Sendikasının Erdemirde MESS işvereniyle sürdürdüğü toplu sözleşme görüşmeleri yasa uyarınca arabulucuya karşın sonuçlanmayınca adım adım grev aşamasına geçildiği görülüyor. Sessizlik 14 Kasımda MESSin çağrısıyla hareketlendi. Sendikanın sosyal haklar hariç saat ücretine 3 TL önerisine aralarında Erdemirin eski Genel Müdürü Oğuz Özgeninde bulunduğu MESS tarafından 68 kuruş verilmesi ipleri koparttı. Masadan kalkan Sendika Genel Başkan ve yöneticileri soluğu Ereğlide aldılar. ErdemirinBozuk para vererek ilişkiyi bozduğunu, yani kendilerini bozuk para gibi harcandığına tepki göstererek grev kararı alacaklarını açıkladılar. Ayşe ve Zübeyde isimli yüksek fırınların söneceğini vurguladılar.
Grev kararı alınsa dahi OHAL yasasının gereği ile birlikte Bakanlar Kurulu kararına gerek kalmaksızın greve izin verirler mi ? OHAL yasası grevi, toplantı ve gösteri yürüyüşlerini yasaklıyor: O sürece gelindiğinde sonuçlarını göreceğiz.
Alaplıda iktidarın temsilcisi AK Parti İlçe Başkanı Belediye sınırlarının genişletilmesinın kaçınılmaz olduğunu açıklayarak ilçeyle bütünleşen köylerin mücavir alan içine alınmasını istedi. CHP yönetimindeki Belediyenin bu konudaki girişimlerini destekleyeceğini de söyledi. Ama ne belediyeden ne de CHP den ve MHPden ses çıkmaması ve sessizliğin sürmesi çok ilginç
Büyük bir azimle sürdürdüğüm yayıncılığımda 10 bin sayıya ulaşmayı hedefledim. Bu hedefimi gerçekleştirmenin yoğun çalışmalarındayım. Bu gayretimin neyin ne olduğunun halen farkında olamayanların sığ düşünceleri ve basiretsizliklerini yansıtan köstekleyici tavır ve girişimlerini,Herkes işine baksın diyerek 10 bin okura ulaşacağıma inanıyorum. Bu inanç ve hedefime hiçbir kişi ne engel ne de köstek olabilir. Yeni bir sayımızı paylaşmak inancı ve güvenciyle sevgiler saygılar sunarım.