Yaşayabilmek için emek vererek çalışmak ve varlığımızı sürdürerek refah düzeyimizi yükseltmek insan olabilmenin vazgeçilmezi. Bu her meslek için geçerli.
İnsanlar yeteneklerini ve becerilerini beyin gücü ve bilgi donanımı, ilgi alanlarında yaratıcılıklarıyla zenginleştirebildikçe toplumda yer bulurlar.
Her mesleğin yazılı ve yazılı olmayan kurallarıyla beraber başlangıcı, ilk adımından zirve ve zirve ötesine kadar süreçleri var. Süreç sıralı basamakları adımladıkça dünlerin getirileri ve götürüleri, birikimler geleceğin hedef basamaklarını oluşturuyor.
Yerelden ulusala, ulusaldan Uluslararası ve evrensellik düzeyine idolleşebilmek.
Hayatımın 20 yılını dolduran radyo, TV, reklam, yayıncılık ve gazeteciliğimde bu mesleğe yıllarını veren usta ağabeylerimin, Gazetecilik uzun soluklu olabilmektir. Haberci her gün maratondadırsözlerini şimdi daha iyi anlıyor ve yaşıyorum. Sığ ve dar düşüncelerle kelepçelenmiş habercilikten çok basit ve emeksiz hazırcılık diyebileceğim gazeteciliğin yapıldığı Ereğlide bunu büyük bir inanç, azim, kararlılık ve şevkle yapabiliyorum. Öğrenmenin gelişim, öğrendiğini sananların öğrenmemedeki bağnazlıklarını kabullenemediklerine tanık oldukça mesleğimdeki farklılığı gazeteciliği aralıksız 44 yıldır sürdüren her zaman desteğini veren, gazetecilik bilgi ve deneyimlerine hayran olduğum duayen Cahit Akman ağabeyime bir kez daha binlerce teşekkür ediyorum. Can radyoda Altan Akçakesenin hazırlayıp sunduğu Çizgi üstü Programına katılan Akman, yerel, genel basın yayın ve medya sektörümüzün içinde bulunduğu sorunları, açmazları, cemiyetciliğimizin bugününü her yönüyle örnekledi ve 3 saatlik seminer gibi sohbetini ilgiyle dinledim. Akçakesenin her sorusuna net ve açık cevapları, şahsıma ait koşuşturmalarımı değerlendirmesi onur duymamın ötesinde hedefimi pekiştirdi. Akaçakesenin,Gazeteciyi kim eğitecek. Kimden öğrenecek ? sorusuna, mütevaziliğiyle Önce kendine soracak. Sonra da kendini eğiterek öğrenecek. Halen gazeteciliği öğrendikçe kendimi yenileyebiliyorumşeklindeki yanıtı mesleğimizin ne kadar uzun soluklu ve bir deryayı dolduracak bilgi birikim gerektirdiğine en güzel örnekti.
Bu sayımızda Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir ile kısa görüşmemizi haberleştirerek okurlarımıza sunuyorum.Yerel seçimler ve ardından 2 genel seçim ile CHP Kongrelerinde sık sık gündeme gelen ve eleştirilerin hedefi haline getirilen Akdemir parti içi çekişmeler, belediye hizmetleri ve hedefleri açısından sorularımıza net cevaplar verdi. Zonguldakın kronik sorunu gibi ikide bir gündeme getirilen Lavuar sahasına ilişkin gelişmeleri kalın çizgilerle söylerken Alaplının tarihinde ilk kez seçilen AK Parti Milletvekili Faruk Çaturoğlunun bu alana cami yapılmasını istemesi adeta gündeme damgasını vurdu. Gazetelerde buna ilişkin haberlerle karikatürlere konu malzemesi oldu. Bunu AK Parti Ereğli ve Alaplı İlçe Başkanlarının yönetimleriyle birlikte soluğu Adliye koridorlarında almaları izledi. AK Parti İlçe Başkanları CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlunun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkındaki sözleriyle hakaret ettiği iddiasıyla suç duyurusunda bulundular. Tersanelerin kapanması, işsizlik, TTKya işçi alınması , Teşviklerden yararlanılması, yıllardır tamamlanamayan Zonguldak-Ereğli, Ereğli-Devrek karayolu, OSBler, Alaplı İOSB ve Ereğlide atılımların sinevizyon sunumlarından öteye geçmeyen projeler ve kent meydanı projesindeki tıkanmışlıklar sanki çözümlendi de iş artık şova kalmış...
Durmak yok yola devam diyorlarsa da ortada biten yol yok ama,Beraber yürüdük biz bu yollarda şarkısıyla 13 yıldır yürüyoruz. Yürüyoruz da Yollar yürümekle aşınmaz diyen siyasetçi kalmadıysa da Ereğlinin bir deyimiyle yazımızı noktalayayım: Yazı va, gışı va.. evecek ne va !) Türkçesi: Yazı var, kışı var. Acele edecek ne var