Zonguldak siyasetinin odak merkezini oluşturan taş kömürünün lokomotif kuruluşu Türkiye Taş Kömürü Kurumu Armutçuk ve Amasradaki kömür sahalarının rödevans yöntemiyle verilmesinin ardından artık Karadon Müessese Müdürlüğünün envanter ve bilançolarının istenmesiyle resmen özelleştirme takviminde yer aldı.
AK Parti hükümetinin her alandaki özelleştirme programları çerçevesinde Sürekli zarar eden Kamu İktisadi Teşebbüsü (KİT) olan TTKnın küçültülmesi operasyonu start alınca etkili ve yetkili kuruluşlar çok hızlı bir görüşme trafiği yaşamaya başladılar.
Oysa biraz şöyle gerilere doğru gidildiğinde TTKnın adım adım bölünerek özelleştirileceğinin işaretleri verilirken bu sürece gelineceğini pek tahmin etmek istenmiyordu. İlgili kuruluşlar ve iktidar milletvekilleri adı belli olmayan çözüm vaadleriyle kamuoyunu oyaladıkları gibi Genel Maden İşçileri Sendikası ise işçi alımı ve üretim artırılması talepleriyle umut pompalıyordu. Geçtiğimiz aylarda KİT Komisyonu üyeleri Zonguldaka gelerek çalışmalar yapmış, TBMMde TTKnın dünü, bugünü ve yarını masaya yatırılmıştı. Yine o süreçte Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrakın taş kömürü ve enerji santrallerine ilişkin açıklamalarında cümle içlerinde TTKnın müesseseler bazında küçültülerek özelleştirileceğini kimse görmek istemiyordu.
Siyasetimizde bir döneme damgasını vuran Özallı Yıldırım Akbulutlu ANAP yönetimi de 1990larda TTKnın özelleştirilmesi ve toplu sözleşme görüşmelerinin grevle sonuçlanmasıyla 100 binlerce insan Ankara yollarına döküldüğü günlerden buyana ne kazanıldı ? neler rehabilite edilebildi ? üretim artırılabildi mi ? yoksa yine devletin sırtında kambur olan kurum olmaktan öteye gidilebildi mi ? Buna Soma maden faciasının ardından taş kömürü üreten resmi ve özel kuruluşlarda istenilen, hedeflenen noktaya ulaşılabildi mi ?
Evet ulaşıldı.. Armutcuk ve Amasrada 10 yılda bir gram kömür üretilemedi. Ama siyasetçiler bol bol iş ve istihdam müjdeler ürettiler.
Haziran başında Enerji ve tabii Kaynaklar Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı Özelleştirme İdaresi Başkanlığından TTK Karadon Müessese Müdürlüğünün özelleştirme kapsamına alınmasını isteyiverdi. ÖİBde TTKdan Karadon ile ilgili ayrıntılı bilgi ve doküman isteyince Zonguldak artık resmen yeni bir sürece adım adım yol almaya başladı.
Bölge milletvekillerinin devre dışı bırakıldığı bu gelişme bir Millletvekili kendilerine haber verilmediğini söyledi- Zonguldakın gündeminde bomba etkisi yarattı. Tepkiler üzerine AK Parti cephesi suskunluğa girerken Genel Maden İşçileri Sendikası konumu gereği eylem planları oluşturmaya başladı. Sendika istese de istemese de maden işçisinin yanında özelleştirmenin karşısında yer almak zorunda.. Zonguldak TSO ve rödevanscılar da AK Parti yanlısı açıklamalarla kamuoyunda dalgalanmalara yol açıyor..
Önümüzdeki günler de sürecin gelişimi ve boyutlarını hep birlikte izleyeceğiz. Bu Zonguldak siyaseti ve ekonomisine nasıl yansıyacak şimdiden fikir üretmemeye gerek yok. Süreci çok iyi algılamak gerekir.. Söz sırası bölgeye sürekli müjdeler vadeden siyasetçilerde
x x x x x
Sivil toplum ve meslek kuruluşlarının ,Katılımcı yönetim Sorunluluğunu gerçekleştirmek ve çoğulcu demokrasinin altyapısını oluşturmak düşüncesiyle kurulan Kent Konseyleri Ereğlide güdümlü siyasetten öteye geçemiyor. Siyasi kulis yönetimi anlayışıyla görev yapan Kent Konseyi sessiz sedasız olağan Genel Kurula giderken birden yerel siyasetin gözde kuruluşu oluverdi. Konseye başkan adayları bahar papatyaları gibi çoğalıverince yarışa ana muhalefet partisi de katıldı. Ve hazirun cetveli düzenlemelerine rağmen çoğunluk sağlanamayınca yönetmelik maddelerine bakmak ancak akıllarına geldi. Kulislerin yazılı yönetmeliği var mı da Kent Konseyleri Kuruluş yönetmeliğinden umut aranıyor.
*************************************
Bir de her iki- üç ayda Belediyenin yönetim kademesindeki periyodik değişimler de artık öylesine rutinleşti ki. Gerçi gelecek yerel seçimlere daha 2 yıl var ama yine de bir öneride bulunayım. En iyisi kısa süreli yönetim değişim takvimi yapılır ve basına da duyurulursa sırası gelecek yöneticiler de ona göre çalışırlar.. Arada dedikodu ve çamur atma mı bilemiyorum ama bir yöneticiyi de yıpratma politikası da işe yarar mı ? Ereğlide siyasetin en maliyetsizi dedikodu üretmek.. Konuştukça sokak şenlenir sanılırken siyaset anlayışı dip yapıyor olsa da kimin umurunda..
Mübarek Bayrama giriyoruz. Bu yazdıklarımıza göz yumarak birlik beraberlik ve refahtan, kalkınmadan söz ederek birbirimizi kutlayacağız. Temmuz sıcaklığıyla yeni bir sayıda buluşmak umuduyla iyi bayramlar dilerim.