SON DAKİKA

Krizi algılayabilmek

28 Şubat, 2016 14:09 Güncelleme: 13 Ocak, 2024 01:41

    Zonguldak’ın nüfus ve seçmen sayısı bakımından ilk sırasına yükselerek, “Arka bahçeden, ön bahçeye” geçen Ereğli, gelişmesindeki engelleri aşabilmek yerine algı anlayışındaki kısırlaşmış düğümlenmeyle liderliğini devam ettiriyor. 

    Sanayileşen kentlerin en büyük açmazı olan sağlıksız gelişmenin siyasetin güdümünde sıkışan Ereğli’de hangi kesime göz atsanız yüzlerin gülebildiğini söyleyebilmek finişi belirsiz maraton görüntüsünde. 

  Ereğli’nin sanayileşmesinin temelini oluşturan Erdemir’in özelleşmesinden bugüne kadar ki gelişim son yıllarda sorunları çözümden çok plansız programsızlıkla birleştirilince ekonomik, sosyal ve kültürel altyapı  çıta açığını  kapatılamaz noktaya taşıyor. Yerel seçimle başlayan yeni siyasi hizmet anlayışını algı farklılığından taşlar bir türlü yerine oturtulamıyor. Buna  Erdemir’in dışındaki özel sektör kuruluşları ve meslek teşkilatlarının yerel  bakış açılarıyla birlikte siyasetin peşinde giden görüntü vermeleri, klasik ticarette direnmeleri yatırımsızlık ve isdihdam yaratılamamasını tetikliyor. TUİK’in verilerine göre kredi borcunu ödemeyen iller sıralamasında Zonguldak 1.sırayı alabiliyorsa ithalat ve ihracatın önde gelen illeriyle karşılaştırıldığında tablo kendiliğinden ortaya çıkıyor.

     Bir düşünürün, “Aslında geçmiş zamanı üçe ayırmak gerekir: Di’li geçmiş zaman. Miş’li geçmiş zaman. Tüh’lü geçmiş zaman’’ sözü bugünlerde Ereğli’deki siyaset için o kadar da yerinde benzerlik taşıyor ki.Bu benzerliği açalım. 

    Hükümetin izlediği ekonomik politikaların ve yatırımların Ereğli ekonomisine katkısı  siyasetçilerin dilinde halen  eleştiri ve vaatlerle geçiştirilebiliyorsa bundan Ereğli Belediyesi  ile belde belediyeleri de payını alıyor. Mart ayının 30’unda yerel seçimlerin 2.nci yılını dolduracağız. 2 yıl öncesiyle bugün ki Ereğli arasındaki fark edilebilir neler yapılabildi. Yapılabilen parti içi çekişmeler, söz düelloları ile dama  oynar gibi 2-3 ayda bir görev değişiklikleriyle  "Ben-sen’’den başka ne var ?. AK Parti ilçe Başkanı daha şimdiden geleceğin Belediye Başkanlığına aday olabileceğini söylerse soldan AK Parti’ye gelerek Belediye Başkanlığı yapmaya çalışan  Hüseyin Uysal ile dillerinden düşürmedikleri, "Ereğli’ye hizmet aşklarını’’ paylaşabilir ? 

    Seçilmesinde Ereğlili seçmenlerinde payı olan Devrek’li milletvekili Özcan Ulupınar’ı  kırmızı halı ve Zabıta mangasıyla karşıladıktan sonra peşine 9 belediye meclis üyesiyle koşarak TBMM’de projeler dolu dosya sunan Belediye Başkanının yaşadığı siyasi skandal ne oluyor ?  Her fırsatta konuşma heveslisi Faruk Çaturoğlu’nun, "ne şiş yansın ne kebap’’türünden açıklaması ile bürokratik terbiyesiyle Hüseyin Özbakır gelişmeleri  sessizce izliyor. İşin özünde Başkan Uysal’ın TBMM’nin ana giriş kapısında 20-25 dakika bekletilmesine tepkisi mi yoksa Ulupınar’ın bu tepkiyi bahane ederek dosyaları almayıp, “Dosyayı HDP’ye verin’’in altında neler yatıyor. !  Uysal ve 9 Belediye meclis üyesi milletvekillerine proje vermeye giderken İlçe Başkanı nerede? o neden gitmemiş?  Ereğli de muhalefet partileri halkın oylarıyla seçilen Belediye Başkanı Uysal’a yapılan bu hareketi kınarlarken neden olayı örtbas etmeye çalışıyorsunuz. İl Başkanlığından da ses yok!  Parti tüzüğünüz bu tür hareketlere karşı neler öngörüyor.! 

    İlginç bir gelişmede olayın muhatabı olan Belediye Başkanı Uysal ve 9 belediye meclis üyesi susmayı tercih ediyorlarmış. Hani ’’Susma susma,  sustukça sıra sana da gelir’’ sözü var ya.. Siyasette bilinen bir şey varsa o da  vefa ve vefasızlıktır.. Bu hiç değişmez. İnşallah düşünürün dediği gibi,’’Tüh’lü geçmiş zaman’’ı aşamayız.               

                                      x             x           x           x           x 

      Paula Chelho’nun,’’Bir yanlışı tekrar ediyorsan, o artık yanlış değil alışkanlıktır’’ sözü tam da bizim Ereğli Gazeteciler Derneği Başkanı’nın yönetim ve denetim kurullarına gerek görmeksizin yaptığı uygulamalara cuk diye oturuyor. Gerçi Cerazza’nın,’’Hamurunu bildiğim insanların şekilleriyle ilgilenmiyorum’’ diyorsam da  üyesi olduğum dernek yönetimini eleştireceğim. Dernek etkinliklerindeki basitlik ve mesleki dayanışmayı gazetecilik stajyerlikleri dahi tartışılanlarla elinde turistik eşya torbalarıyla Gazetecilik seminerlerinde  fotoğraf veren ama eğitime fırsat bulamayan Dernek Başkanının geçen hafta Site kulüp de 2.nci bir 10 ocak gecesindeki katılımsızlık hepimizin karnesidir. 

    Siyaset üstü bir meslek kuruluşunda vücudu burada, aklı 1977’lerin  köy kahvesinde kalan  Dernek Başkanının o geceki konuşmasında,’’….Birileri 7 Haziran 2015 tarihini iyi hatırlamalıdır. Biz Ereğli’yiz. Kimi istiyorsak milletvekili yaparız, kimi istemiyorsak da yakasından tutar indiririz… Hele hele vekil olarak tayin ettiklerimiz bunu asla yapamaz. Nüfusu bizim bir mahallemiz kadar olan bir ilçenin milletvekili sen bunu asla yapamazsın. Kdz Ereğli’yi kimseye yedirtmeyiz. Gün birlik günüdür…’’ güler misin ağlar mısın ! 

     Vay be Ereğli Gazeteciler Derneği ihtilal dönemlerinin Danışma Meclisi’nin de ötesinde bir yetkiyle Vekil tayin ediyor…!  Önümüzdeki genel seçimlerde aday olacaklara şimdiden hatırlatayım.. A,B, C partilerine başvurmasınlar. EGD Başkanı tayin ettiğine göre sandık başına gitmeye de gerek yok. Ha aman siz siz olun ters düşmeyin… Yoksa milletvekilliğinizi EGD düşürür… 

    Her zaman büyük desteğini aldığım ve mesleğinin heyecanını 44 yıldır yaşam tarzı olarak sürdüren duayen ağabeyim Cahit Akman’ın,’’ Seli,  Ne güzel. Öyle süper IQ’lüler bizim konu ve mizah malzememiz.’’ derken gülümsemesini anlayan anlayabilir… O’nun en ciddi konuları mizahlaştırdığı  Pazar kahvaltımızı paylaşmanın  keyfini  Beyaz Kafe işletmesinin “Müşteri veli nimetsizliği ve memnuniyetsizliği’’  gölgeleyemedi.